En büyük mobil oyun firmalarıdan biri olarak kabul edilen zynga tarafından geliştirilen Looney Tunes Dash oyunu ülkemizde çok rağbet görüyor çünkü biz bu karakterleri çok seviyoruz. Bugs Bunny, Road Runner ve Tweety gibi karakterlerle sonsuz koşu oyununa hazır olun.
robot entertainment 'a ait olan Orcs Must Die! Unchained, 2016 yılında yayınlanmış, pvp ve pve aksiyon oyunudur. Oynanması ücretsiz olan bu oyunda amaç kendi üssünü korumaktır.
kaslı bıyıklı haggar abiyle hatırladığımız ateri salonlarının unutulmaz ilerlemeli dövüş oyunu .
Yarış oyunlarından alışık olduğumuz bir senaryo var karşımızda; son model arabalar, modifiye yarışlar vs vs fakat bir detay The Crew'i farklı kılıyor. Adından da anlaşılacağı üzere kendinize bir ekip yani bir çete kuruyorsunuz ve yarışlarınızı diğer çetelere karşı yapıyorsunuz.
sega tarafından geliştirilen ve 1986 yılında piyasaya sürülen arcade oyunudur.
out run arcade makinelerde ortalığı kasıp kavurduktan sonra sonunda commodore 64 versiyonu da çıkabildi.
out run sizi bir ferrari testarossa'nın direksiyonuna oturma imkanı veren bir yarış programı. hedefiniz ise verilen bir süre içinde belirli mesafeye ulaşmanız. üç boyut efektinin bize göre biraz yetersiz kaldığı bu oyunda yolun değişimleri oldukça inandırıcı ama yolun kenarındakiler ve sizi geçen diğer otomobiller için aynı sözü söyleyemeyeceğiz.
ne var ki artık klasikleşmiş pole position'dan bazı ses efektleriyle (fren ve virajlardaki kayma sesleri) bir gömlek daha üstün. Şoförün yanında oturan ve kazadan sonra da ihtiyatsız sürücüyü suçlayan hanım ayrı bir hava vermiş. yola çıkmadan önce arabanın teybinden dinleyebileceğiniz müziği seçebilmeniz de oldukça gerçekçilik katmış.
yarışa start noktasında yeşil ışığın yanmasıyla başlıyorsunuz. arabayı zorlamamak için birinci vitesle kalkmanız ve hız göstergesi en az 150'yi gösterinceye kadar aynı vitesle devam etmeniz, daha sonra ikinci vitese takmanız tavsiye edilir. böylece aracın devrini kaybetmeden yola devam etmesini sağlayabilirsiniz. yolda karşımıza birçok araç çıkacak ve siz de doğal olarak o araçların sağından ve solundan geçmeye çalışacaksınız. dikkat etmeniz gereken aracı geçerken yolun ne tarafa döndüğüne bakmak ve ona göre zaman ayarlaması yapmak.
joystick'i geriye çekerek fren yapabilirsiniz. ama ikinci viteste hızlı giderken, virajlara girdiğinizde fren yapmak yerine vitesi küçültmenizi tavsiye ederiz. aksi takdirde ya ters bir takla atacaksınız ya da süratiniz oldukça düşecektir. oyunda kaza sırasında yanma olmadığı için sakın sevinmeyin çünkü önünüzdeki araca çarpmanız halinde hızdan ve zamandan oldukça büyük bir bölümü kaybediyorsunuz.
sonuç olarak bir başla yarış programı... eskilerinden sıkıldı iseniz tavsiye edilir.
ahmet yıldırım
kaynak: 64'ler dergisi 1. sayı - nisan 1988
out run arcade makinelerde ortalığı kasıp kavurduktan sonra sonunda commodore 64 versiyonu da çıkabildi.
out run sizi bir ferrari testarossa'nın direksiyonuna oturma imkanı veren bir yarış programı. hedefiniz ise verilen bir süre içinde belirli mesafeye ulaşmanız. üç boyut efektinin bize göre biraz yetersiz kaldığı bu oyunda yolun değişimleri oldukça inandırıcı ama yolun kenarındakiler ve sizi geçen diğer otomobiller için aynı sözü söyleyemeyeceğiz.
ne var ki artık klasikleşmiş pole position'dan bazı ses efektleriyle (fren ve virajlardaki kayma sesleri) bir gömlek daha üstün. Şoförün yanında oturan ve kazadan sonra da ihtiyatsız sürücüyü suçlayan hanım ayrı bir hava vermiş. yola çıkmadan önce arabanın teybinden dinleyebileceğiniz müziği seçebilmeniz de oldukça gerçekçilik katmış.
yarışa start noktasında yeşil ışığın yanmasıyla başlıyorsunuz. arabayı zorlamamak için birinci vitesle kalkmanız ve hız göstergesi en az 150'yi gösterinceye kadar aynı vitesle devam etmeniz, daha sonra ikinci vitese takmanız tavsiye edilir. böylece aracın devrini kaybetmeden yola devam etmesini sağlayabilirsiniz. yolda karşımıza birçok araç çıkacak ve siz de doğal olarak o araçların sağından ve solundan geçmeye çalışacaksınız. dikkat etmeniz gereken aracı geçerken yolun ne tarafa döndüğüne bakmak ve ona göre zaman ayarlaması yapmak.
joystick'i geriye çekerek fren yapabilirsiniz. ama ikinci viteste hızlı giderken, virajlara girdiğinizde fren yapmak yerine vitesi küçültmenizi tavsiye ederiz. aksi takdirde ya ters bir takla atacaksınız ya da süratiniz oldukça düşecektir. oyunda kaza sırasında yanma olmadığı için sakın sevinmeyin çünkü önünüzdeki araca çarpmanız halinde hızdan ve zamandan oldukça büyük bir bölümü kaybediyorsunuz.
sonuç olarak bir başla yarış programı... eskilerinden sıkıldı iseniz tavsiye edilir.
ahmet yıldırım
kaynak: 64'ler dergisi 1. sayı - nisan 1988
wolfenstein 3d nin devam oyunu. blazkowicz reis nazi vurmaya devam ediyor.
adidas sponsorluğunda düzenlenen fifa 20 turnuvası.
dünyada bir ilk olarak, iki oyuncu ve iki spiker maça farklı yerlerden bağlanmış ve bu maç canlı olarak yayımlanmıştır.
ismini uefa 2020 'nin iptal edilmesi dolayısıyla almıştır ve bu turnuvada oynayacak olan takımlar, aynı lig tablosuna göre hazırlanmıştır. bir nevi uefa 2020 bu turnuva ile simüle edilmiştir. oyuncuların alacağı takımlar acun ılıcalı tarafından, turnuvadan 3 gün önce canlı yayında kura çekilerek belirlenmiştir. turnuvanın katılımcıları ve oynadıkları takımlar şu şekildedir:
acun ılıcalı - çekya
ahmet dursun - avusturya
anıl tetik - norveç
aytaç kara - hollanda
bedirhan soral - ispanya
candaş tolga ışık - rusya
celil nalçakan - danimarka
doğukan sinik - finlandiya
ekin mert daymaz - galler
emre özcan - belçika
eser yenenler - polonya
furkan andıç - portekiz
vedat muriqi - irlanda
harun tekin - italya
ibrahim yattara - romanya
irfan can kahveci - fransa
lukas podolski - izlanda
oğuzhan koç - türkiye
oğuzhan özyakup - iskoçya
olgun toker - isveç
sina özer - isviçre
uğur karakullukçu - almanya
utku yuvakuran - yunanistan
yusuf çim - ingiltere
dünyada bir ilk olarak, iki oyuncu ve iki spiker maça farklı yerlerden bağlanmış ve bu maç canlı olarak yayımlanmıştır.
ismini uefa 2020 'nin iptal edilmesi dolayısıyla almıştır ve bu turnuvada oynayacak olan takımlar, aynı lig tablosuna göre hazırlanmıştır. bir nevi uefa 2020 bu turnuva ile simüle edilmiştir. oyuncuların alacağı takımlar acun ılıcalı tarafından, turnuvadan 3 gün önce canlı yayında kura çekilerek belirlenmiştir. turnuvanın katılımcıları ve oynadıkları takımlar şu şekildedir:
acun ılıcalı - çekya
ahmet dursun - avusturya
anıl tetik - norveç
aytaç kara - hollanda
bedirhan soral - ispanya
candaş tolga ışık - rusya
celil nalçakan - danimarka
doğukan sinik - finlandiya
ekin mert daymaz - galler
emre özcan - belçika
eser yenenler - polonya
furkan andıç - portekiz
vedat muriqi - irlanda
harun tekin - italya
ibrahim yattara - romanya
irfan can kahveci - fransa
lukas podolski - izlanda
oğuzhan koç - türkiye
oğuzhan özyakup - iskoçya
olgun toker - isveç
sina özer - isviçre
uğur karakullukçu - almanya
utku yuvakuran - yunanistan
yusuf çim - ingiltere
rockstar games 'in western temalı askiyon - macera türündeki oyunu. RDr2 oyun eleştimenleri tarafından tam not alırken, 26 ekim 2018'de konsollara 5 kasım 2019'da ise PC'lere gelmişti. şu ana kadar 29 milyon kopyanın üzerinde satış yaptı.
Günümüzden 1000 yıl sonrasında geçen oyunda, dünya robotlaşmış canlılar tarafından yönetilmektedir. İnsan ırkının gücünü kaybettiği ve robot dinozorların mutlak hâkim olduğu bu ortamda, kontrol edeceğiniz karakterle istenilen görevleri tamamlamanız gerekecek.
türkçe "sinirli oyun manyağı" youtube var olduğundan beri var olan ilk youtuber gamer denilebilir. dünyanın en kötü 8bit-16bit oyunlarını "angry nerd" veya "fucking nerd" karakteri adı altında inceleyen bu abimiz, gerek videolarında yapmış olduğu basit ve sahte efektler, gerekse her bölümünde oyun firma ve tasarımcılarına uzun uzun etmiş olduğu farklı farklı hakaretler ve küfürler sayesinde zamanında popüler kültürün parçası olmuş "bodrumunda kariyer yapan adam" diye ünvan alan ve halende bu işe devam eden bir kişi.
gameloft firmasının Ağustos, 2013'te çıkardığı araba yarışı. Yeni mekanlar ve arabaların bulunduğu oyunda özellikle müzik seçimleri oldukça başarılı.
dc evreni karakterleriyle oynadığımız bir dövüş oyunu. batmanle supermani, aquamanle wonderwomanı birbirine kırdırabildiğimiz bir oyundu. dövüş sistemi, mortal kombat'ı andırıyor.
Flappy Bird, Vietnam kökenli dong nguyen tarafından geliştirilen, 24 Mayıs 2013 tarihinde sadece mobil cihazlar için yapılan beceri oyunudur. Kuşu, oyunda bulunan boruların arasından geçirmek oyunun tek amacıdır. Boruya çarptığımızda kuş ölür ve oyun yeniden başlar.
ilk oyunu ile efsane olan ikincisi milyonlarca kişi tarafından beklenen, ancak spoiler rezaleti sonrası yayınladığı gameplay videoları ilede şimşekleri üstüne çeken naughty dog oyunudur. 2020 nin büyük hayal kırıklığı olabilir
ateri salonlarının vazgeçilmez oyun türü. bir çok bölümü adam döve döve geçtiğimiz, kavga dövüşün durmadığı güzide bir oyun türümüzdür. genelde yandan bakmalı olur.(*)
Oyunda kendi çiftliğinizi kurup daha sonra da yönetiyorsunuz. Yetiştirdiğiniz ürünlerin verimini arttırmanız, hayvanlarınıza bakmanız gerekirken, sattığınız tarım ve hayvan ürünleriyle yeni tarım makineleri alıp, hasadı arttırmaya çalışacaksınız. Farming Simulator 15’de, 140’dan fazla tarım aleti bulunuyor, ayrıca New Holland, Man, Deutz-Fahr gibi gerçek traktör markaları da oyun dâhil edilmiş durumda.
ubisoft , daybreak game company , 1c company şirketleri tarafından 2003 yılında piyasaya çıkan, gerçek zamanlı strateji oyunudur.
everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.
oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.
hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.
biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.
son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı
everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.
oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.
hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.
biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.
son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı
valve'ın (bkz:dota) temalı kart oyunu. açıklandığında oyuncu kitlesi içinde büyük bir heyecan yaratsa da, çıkışından itibaren hem ücretli ve yüksek fiyatlı olması hem de oyunculara beklediğini verememesi sebebiyle büyük bir hezimete uğradı. şu anda oynayan var mı bir fikrim yok.
Firmalar, bir araya girerek merkezi işletim sistemi (ctos ) adında bir sistem kurarlar. Bu sistem, bütün her şeyin tek bir yerden yönetilmesini sağlar. Aiden Pearce bu sisteme sızarak, profiler ismindeki cihaz ile şehirdeki her şeyi kontrol etmeye başlar. Amacı, geçmişte ölen yeğeninin intikamını almaktır.
orijinal adı "ryu ga gotoku" olan, kavga dövüş oyunu. ana hikayesindeki aşırı ciddiyetle yan görevlerdeki absürdlüklerin harmanıyla ve mükemmel dövüş sistemiyle gönüllerde taht kurmuştur. kazuma kiryu, majima goro gibi unutulmaz karakterlere yer vermiş bir oyun serisidir.